Meşhur bir özdeyiş vardır: Dünün güneşiyle bugünün çamaşırı kurutulmaz! Peki
yarının güneşiyle bugün aydınlatılabilir mi? Evet, aydınlatılabilir. Çünkü dünün güneşi batmıştır, bugüne çağmaz, ama yarının güneşi daha doğmamıştır ve elbette “Gün doğmadan neler doğar.”a dair ümit insanı umutlandırabilir.
Bunun en güzel örneğini Mehmet Âkif’in, İstiklâl Marşımızda da yer alan şu
mısralarında görürüz: Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın/Kim bilir, belki
yarın belki yarından da yakın! Bu ifadeler, bugünü yarına ısmarlayıp yatanlar
için değil, bugün olmadı diye ümitsizliğe kapılmayıp var gücüyle savaşanları
hakikatlemek için söylenmiştir.