"Ne alçak görünür şu fani hayat, Baktıkça samimi uzletinize Bir anda coşarak ağlarım; Heyhat... Günahkar gözyaşım layık mı size? " (Enis Behiç) Her yıl 18 Mart geldiğinde gözlerim dolarak bu destanı daha iyi öğrenmeye çalışırım, mutlaka konu ile ilgili bir kitap okuyarak bilgilerimi taze tutup kahraman şehitlerimizin anılarını hayranlıkla ve saygıyla okur,izlerim. Bu sene okumaya kişisel gelişim uzmanı, tarihçi ve yazar olan Mustafa Turan'ın "Destanlaşan Çanakkale" kitabı ile başladım. Yorumuma ise, Enis Behiç'in Çanakkale Destanı denince neler hissettiğimi çok açıkça dile getirdiğini düşündüğüm dörtlüğü ile başlamak istedim. Tarihin kaderini değiştiren,Türk'ün şanını, şerefini, merhamet ve yardımseverliğini, savaş ahlakını tüm dünyaya gösteren, vatan sevgisini kamçılayan, iman gücünü kuvvetlendiren, savaşan tüm askerlerimizi kahramanlaştıran bu görkemli destanın eşi benzeri yoktur okudukça bir kez daha anladım. Dünyayı yenenlerin, yenilmez sanılanların yenilgiye nasıl uğradıklarını, iman gücünün ve azmin karşısında maddi gücün ve tekniklerin nasıl dize geldiğinin kanıtıdır bu destan. Kibirle gelenlerin nasıl hüsran ve hezimetle döndüklerinin, haçlı zihniyetinin tüm ışıklarının nasıl bir bir söndüğünün kanıtıdır. 3 bölümden oluşan (Siyasi ve Askeri Açıdan Çanakkale,Anılarla Çanakkale, Şiirlerle Çanakkale) "Destanlaşan Çanakkale" kitabının bence etkileyici noktalarından birisi de şudur: Bu kadar önemli ve kadim bir savaşın nesillerimize yeteri kadar öğretilmediğinden yakınan yazar bunu şu olayla ifade eder: Milli değerlerine sıkı sıkıya bağlı olan Japonların Pedagog heyeti inceleme yapmak üzere Türkiye'ye gelir ve tüm bu inceleme ve faaliyetlerin sonuçlarını takdim etmek üzere zamanın Eğitim Bakanı Vehbi Dinçerler ile görüşür. Japon heyetinin kararı kesin ve nettir, incelemelerine göre: "Sizin gençlerinizde milli şuur yok. Sizin binlerce Hiroşima ve Nagazaki gibi değerleriniz var. Bizimkilerden çok daha etkili ve tesirli tarihi bölgeleriniz var. 1.Dünya Savaşı içinde meydana gelen ve bir metre kareye altı bin merminin düştüğü Çanakkale Zaferi'nin kazanıldığı bu bölge; çocuklarınız ve gençlerinizin şok olması için yeter de artar bile... " hikaye daha açık bir şekilde kitapta devam ediyor ama çıkarmamız gereken özet şu ki: Çanakkale Destanı'nı öğrenmek ve yeni nesillere öğretmek Türk milletinin şeref borcudur. Bu borcu az da olsa yerine getirebilmiş olma umuduyla bugün bizde öğrencilerimiz ile çalışmalar yaptık. Aldığımız her bir nefesin, bu topraklar için birilerinin verdiği "son nefes" sayesinde olduğu şuuruyla bir ömür geçirmemiz dileğiyle diyerek çalışmalarımızı sonlandırdık. İnşallah unutmayacak ve unutturmayacağız.

Destanlaşan ÇanakkaleMustafa Turan · Cihan Yayınları · 2010254 okunma

·

36 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.