Gönderi

Türklerin tek Tanrıcılığı,
Eski Türk'ün kafasında, mekânı göklerde olan, cisim (madde) hâline sokulamayan bir tek tanrı inancı mevcut bulunuyordu. 790'larda Tiflisli St. Abo, Hazar Türklerinin «bir yaratıcı Tanrı» tanıdıklarını söylemiş, Hazar hâkanı 862 yılında Bizanstan gelen St. Kyrill ile görüşürken Hristiyanlarca tanrının «üçlü kişiliği»ne (Trinity) inanıldığı hâlde, kendilerinin tek Tanrı'ya iman ettiklerini bildirmişti. İbn Fadlan (10. yüzyıl) şöyle diyordu: «Oğuzlardan biri, haksızlığa uğrar veya başına hoşlanmadığı bir iş gelirse, başını göğe kaldırır ve: «Bir Tanrı» der, bu, «Bi'llâh vâhid» (Allah bir) demektir.» «Yine Oğuzlardan biri bana: Sizin rabbinizin kadını var mı? diye sordu. Hemen tövbe ve istiğfar ettim. O da benim gibi yaptı, tövbe ve istiğfar etti». 13. yüzyıl Uygurlarına âit diğer bir müşahede de bu yönden dikkat çekicidir. Rubruquis, bir budist tapınağında bir Uygur ile konuşuyor : Tanrıya inanıp inanmadıklarını sordum. Cevap verdi: «Bir Tanrıya inanırız.» Devam ettim : «Tanrı bir ruh mudur, yoksa cisim midir?» Cevap : «Tanrının ruh olduğuna inanırız». Sual : «Hiç insan biçimine girdiğini tasavvur eder misiniz?» Cevap : «Asla!»
Sayfa 59 - Kültür Bakanlığı YayınlarıKitabı okudu
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.