Gönderi

Gözlemlerim: Bizim Arıburnu tarafındaki sahilde iki geminin biri yan yatmış diğeri kıç tarafı bacalara kadar batmış idi. Bu kıç tarafı batmış olan bir kruvazör idi. Diğeri nakliye olsa gerek. İhtimal ki bundan kimsenin bilgisi yoktu. Bu sayede bunu öğrendik. Düşmanın ihtiyatlarını göremedik. Belki epeyce ihtiyat kuvveti vardı. Fakat her halde bizim kadar kuvvete sahip olmadığı anlaşılıyordu. Para ile toplanmış asker olduğundan disiplini neredeyse yok. Yalnız daha küçük iken nişan talimleri ile meşgul olmaları dolayısıyla bazıları güzel tüfek kullanıyordu. Bunlar değişik milletlerden. Hatta İzmir Rumları bile var. Fakat çoğunluğu Avustralyalı imiş. Esasen yakalarında o işaret mevcut pek çok genç çocuklar var. Bilhassa deneyimli olduklarını anladığımız asker. Bunlar nispeten de korkak. Bunlar toplanırken ilk seferde elli lira verilmiş ve aylık 6-7 lira maaşla adeta satın alınmıştır. Bu bir esirin üstünde çıkan mektuptan anlaşıldı. Manevi kuvvet hemen yok gibi. Kıyafete gelince bizden hiç de farkları yok. Hele bazıları pek kopuk. Bu iş esnasında üç çeşit asker gördük biri piyade, diğeri gönüllü, diğerleri ise bahriyeli idi. Ekserisi Türkçe biliyordu. Hatta subaylarından birisi de hemen mükemmel denecek derecede Türkçesi vardı.
Sayfa 28 - 24 Mayıs 1915Kitabı okudu
·
43 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.