Hakimiyet Kimin?
Kuşkusuz ki, Hakk ve Bâtıl'ın, doğru ve yanlışın, helâl ve haramın ne olduğunu belirlemekte geçerli olan tek hüküm Allah'ın hükmüdür. Bu anlamda hüküm ancak Allah'ındır ve bu anlamda Allah'ın hakimiyet hakkı hiçbir şekilde bir başkasına devredilemediği gibi, bu hakimiyet hakkına kimse ortak da edilemez. Bütün hükümlerin üstünde Hâkimler Hâkimi ve Hakîmler Hakîmi Allah'ın hükmü vardır. Yegâne hüküm koyucu ve tek hükmedici, tek hakim Allah'dır. Fakat hakimiyetten bahsederken, meseleyi sadece "hüküm koymak" olarak değil, "ülke ve toplumlarda vaziyete hakim olmak ve idareyi elde tutmak" olarak da anlamak gerekmektedir. Bir de buna göre düşünecek olursak, durumun biraz mahiyet değiştirdiğini göreceğiz. Allah'ın hükümleri kim içindir veya Allah toplumlara ve insan hayatına nasıl hükmetmektedir?... Allah'ın hakimiyetinin yolu, Allah'a inananların hakimiyetinden geçmektedir. Yani Hakk'ın hakimiyeti için halkın hakimiyeti şarttır. Bir ülkede Hakk'ın hakimiyeti isteniyorsa, o ülkede Allah'a inanan bir millet meydana getirilir ve bu milletin vaziyete hakim olmasıyle Allah'ın hakimiyeti gerçekleşmiş olur. İster toplum olarak ifade edelim, ister halk diyelim, ister millet diyelim, ne dersek diyelim, tek başlarına veya topluca insanlar talib olmadıkça hiç kimse kimseye zorla Allah'ın ölçülerine göre yaşamayı benimsetmeye kalkışamaz ve kimse kimseyi durup dururken Allah'ın hükümlerine boyun eğemeye zorlayamaz. Doğrusu bu olsaydı, bunu herkesten önce Yüce Allah bizzat yapardı, hem de çok iyi yapardı. Fakat yapılması gereken şey bu değildir. Sünnetullah'a göre, bir beldede Hakk'ın hakimiyeti isteniyorsa, orada mutlaka halkın veya milletin hakimiyeti sağlanmalıdır. Allah'ın bize gösterdiği yola göre, Hakk'ın hakimiyeti için bundan başka bir yol da bulunmamaktadır.
Sayfa 224 - Timaş Yayınları, 42. Baskı, İstanbul 1993Kitabı okudu
·
308 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.