"O bana bakıyordu ve ben kendimi dünyadaki en kıymetli şeymişim gibi hissediyordum..."
Sobe... Çok güzeldi. Çok, çok güzeldi. Ne diyebilirim bilmiyorum. Aslına bakarsanız kitabın sonuna kadar çok depresifti. Üzülüyordum. Ama karakterlerin ruhları zaman geçtikçe iyileşti. Yaralar kapandı. Parazit insanlar defolup gitti. Anselim iyileşti...
Öncelikle, kitabın konusunu biliyorsunuzdur diye düşünüyorum. Beni kitapta tatmin etmeyen şey, katildi. Çok spoiler vermek istemediğim için konuşamıyorum ama okuyanlar anladı beni... Christopher'ı o kadar sevdim ki, deli gibi sevdim! Harika bir adamdı. Ama benim söylemek istediğim bir şey var. Biraz sosyal medyada editlere bakayım dedim, millet Ansel ve Dylan'ı shiplemiş. Allah aşkına, Dylan önce bir tedavi olsun! Sadist bir ruh hastasından öte değil! Kızlar Dylan'a bayılıyor. Kızlarım, yaralandığımızda yaramızı deşerek değil, öperek iyilestirenlere ihtiyacımız var bizim. Aslında kimseye ihtiyacımız yok ama Ansel ne diyor, biz sevgiye muhtacız...
Kitapta Maddie, Ansel ve Christopher dışında kimseyi sevmedim bu arada. Belki biraz Kylie... diğerleri cidden berbattılar. Ama nedense artık sobe dendiğinde benim içimde güzel bir his oluşacak. Kitabın yetişkin olduğunu biliyorsunuzdur zaten. Bunu soylemeyeceğim. Çok beğendim! Alın okuyun tmm mi??
Seviyorum sizii