Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Müfessirlerin naklettiğine göre, bir gün Hz. Peygamber'e bir adam gelerek diyor ki:" "Rabbimiz bize yakın mıdır, yoksa uzak mıdır? Şayet yakınsa sessizce içimizden kendisine münacaatta bulunalım. Eğer uzaksa, o zaman yüksek sesle kendisine dua edelim." Bunun üzerine adamın sorusuna cevap olarak Kur'ân-ı Kerîm'in şu ayet-i kerimesi nazil oluyor: "Kullarım beni sana sorarlarsa bilsinler ki, ben onlara yakınım. Bana dua edenin duasına icabet ederim. "* Bu ayet-i kerime de bir hususiyet ve bir incelik var. O da şudur: Kur'ân'da bazı konularda Hz. Peygambere sorulan onlarca soru yer almaktadır. Bu soruların her birine verilen cevaplar hep "De ki" kelimesiyle başlar. Mesela: "Sana hilalleri soruyorlar. De ki: Onlar insanların ve haccın vakitleridir. "** "Sana neyi infak edeceklerini (Allah yolunda harcayacaklarını) soruyorlar. De ki: Fazlasını. "*** Yukarıdaki ayetlerde sorulan sorulara verilen cevaplarda olduğu gibi, bu ayette de: "Kullarım beni sana sordukları zaman de ki: Ben onlara yakınım" şeklinde olması gerekirdi. Fakat öyle olmamış. Burada Allah, Resulüne, insanlara yukarıdaki ayetlerde olduğu gibi söylemesini emretmemiş. Bizzat kendisi cevap vererek "Ben onlara yakınım" demiş. Bu üslup insanın aklına şunu getiriyor: Allah kendisi ile kulları arasına vasıta sokmadığı zaman, adeta peygamberine: "Ahkâm ayetlerinde olduğu gibi bunu da sen tebliğ etme. Bırak, onu bizzat ben söyleyeyim "Ben kullarıma yakınım" diyor." Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) ashabının yüksek sesle dua ettiğini görünce onlara: "Ne bağırıyorsunuz? Siz bir sağıra veya bir gaibe dua etmiyorsunuz ki. Siz, her şeyi işiten ve size herkesten daha yakın olan Allah'a dua ediyorsunuz." demiştir.****
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.