Gönderi

Metin. Nazif Bey'in oğlu Metin, Celal'in asker arkadaşı, can yoldaşı idi. Bizi, Celal'le beni buralara getiren oydu. Bitli turistlerle sabahlar, esrar içer, benzi sarı, gözleri kan çanağı dükkâna dönermiş. Üç beş eve de getirdi Celal. Dolma, çorba koydum önüne. Gölge gibiydi. Taylan Özgür'ün öldürüldüğü o kasım gecesi kayboldu, biliyorum. Saadet Hanım haberi radyodan duymuş, ağlamıştı. Bir gün önce sobayı kurmuştuk ve tavada uyduruk gözleme yapıp aşağıya indirince o halini görmüş, telaşlanmıştım. Akrabası sanmıştım. Sonraları akrabamız olduğunu varsaydığımız çok çocuğa, birlikte ağlamayı Saadet Hanım'dan öğrendim. Metin'inse ne dirisi ne de ölüsü bulundu. Nazif Bey iyice kötüleşti. Her söylentinin ardına düştü. Küçük Ayasofya'dan Yedikule'ye her izbeye, viraneliğe baktı. Saatlerce dükkânın duvarında asılı duran ve pîrimiz dediği Nikolai Andreomenos'un kap kalın bıyıklı ve gür sakallı portresinin karşısında oturdu, düşündü. Vitrinindeki rötuşlu gelin-damat fotoğraflarını kaldırdı.
Sayfa 74 - "Ayapera " Havalar Yine IsınacakKitabı okudu
·
18 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.