: O, yoksul bir ailenin yetim bir çocuğu idi. Ailesi, bilinmeyen çok eski çağlardan beri avcılıktan, çobanlıktan başka bir şey yapmamıştı. O ise coşkulara kapılmış bir şahin gibi yükselmişti; başdöndürücü bir hızla, dünyaya korku salan bir şan ve şöhretin doruğuna çıkmıştı, bütün dünyaya egemen olma iddiasındaydı... Tarihte benzeri görülmemiş böyle bir güce ulaşmasını başka türlü nasıl açıklayabilirdi? Gencecik iken yapmayı umduğu en iyi şey at hırsızlığı idi ve hayata böyle atılmıştı. Bugünkü duruma nasıl geldiğinin cevabı açıktı: Genç Temuçin’in atından başka bir şeyi yoktu. Eğer mavi ‘Gök’ün, Gök-Tengri’nin yardımı olmasaydı, altın işlemeli ejderhaların süslediği sancakların altında nasıl at koştururdu? Nasıl Cengiz Han olur, Han çadırının altında nasıl tac giyer, Han tahtına nasıl kurulurdu?!