Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

İlk başta tek bir cinsiyet vardı, Grekler böyle der, erkek cinsiyeti. Erkek mükemmel donatılmıştı , böylece Tanrıların şeref kaynağı oldu, öyle mükemmel donatılmıştı ki, Tanrıla­rın başına da, tüm gücünü şairane yapıtlara harcayarak tü­ketmiş bir şairin bazen başına gelen şey geldi, insanoğluna gıpta ettiler. Evet, daha da beteri, ondan korku duydular, onun kendi boyundurukları allına girme hususunda isteksiz davranacağından korktular, böyle düşünmeleri nedensiz de olsa, onun gökleri bile yerinden sarsacağından korktular. Öy­le bir güç meydana getirmişlerdi ki, ona hakim olup yönlen­dirmekte zorlanacaklarını düşünüyorlardı. Tanrıların mecli­sinde huzursuzluk ve endişe vardı. İnsanoğlunu yaratmak için çok şey saçıp savurmuşlardı, bu alicenaplıkh; ama şimdi her şeyi göze almak zorundaydılar, bu meşru müdafaaydı, zi­ra her şey tehlikedeydi, Tanrılar bu kanıdaydı, onu kalkıp da bir şairin kendi düşüncesini geri çektiği gibi geri çekemezler­ di. Zorlamayla idare edilebilecek gibi de değildi, zira öyle ol­sa bunu Tanrılar kendileri yapabilmiş olmalıydı, lakin onlar tam da bu hususta çaresizdirler. O vakit onun, kendi gücün­den daha zayıf ve yine de daha baskın, onu yönlendirecek kadar baskın bir güçle zapt edilebilmesi ve yönlendirilebilme­si gerekti. Bu nasıl da mucizevi bir güç olmalıydı! Lakin muh­taçlık Tanrılara bile icatçılık hususunda kendilerini aşmayı öğretti. Aradılar ve kafa yordular ve buldular. Bu güç, kadın­dı, o bir yaraılış mucizesiydi, o, Tanrıların gözünde bile erkekten daha büyük bir mucizeydi, Tanrıların kendi saflıkları içinde kendilerine şükretmeden edemedikleri bir keşifti. Onu şereflendirmek için, Tanrıların bile baş edemediğiyle başa çı­kabildiğini söylemekten başka denebilecek bir şey olabilir miydi, onun bu işin üstesinden geldiğini söylemekten başka denecek ne vardı; o buna muktedir olduğuna göre, nasıl da mucizevi olmalıydı! Velakin bu, tanrıların hesabına bir taktik­ti. Büyüleyici kadın hilekarca hayat bulmuştur, erkeği daha büyülediği anda değişivermiş, ve onu sonluluğun bütün me­ şakkatlerine esir etmiştir. Tanrılar bunu böyle istemiştir. Ama yine de, Tanrıların hakimiyet mücadelesi verirken tasarlamış olduğu, erkeği ayartabilecek o tek şeyden daha nefis, daha büyüleyici ne vardır! Ve hakikaten o böyledir; o, göklerdeki ve yerdeki yegane ve en baştan çıkarıcı şeydir. Böyle muka­yese edildiklerinde, erkek son derece na-mükemmeldir.
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.