Gönderi

“Doğanın, kendi yeterliğinin ya da yetkinliğinin gelişimini etkilemek için kullandığı yöntemler, toplumda zuhur eden karşıtlıklardan ibarettir. Bu durum, doğanın sahip olduğu muntazam düzenden öte gelir. Burada karşılıktan kasıt insanoğlunun yetersiz kalan toplumsallığıdır. İnsanoğlu yaratılıştan sosyalleşme meyillidir. Çünkü sosyalleşerek kendini daha çok insan gibi hisseder, bu şekilde kendi doğuştan gelen yeterliğini de geliştirir. Ne var ki bununla birlikte kendini tecrit etmeye de meyili vardır… Ardından çiğlikten, yani gelişmemişlik evresinden, insanlığın asıl sosyal değerini ortaya çıkaran uygarlık evresine doğru geçişin ilk doğru adımları atılır, bütün yetiler birbiri ardına gelişir, hazlar biçimlenir vs… İnsanoğlu huzur arar. Ama insanoğlu için en iyi olanı mevcut düzen bilir, onu ahenksizliğe sürükler. Medeniyet ve marifet süsü ile bezenmiş insanlık, yani sosyal düzenin en güzel tarafı, asosyalliğin meyveleridir. Ki bu taraf, her dalını, meyvesi ve yaprağına kadar büyüten ağaç misali, zoraki bir marifet aracılığıyla kendi kendine terbiye etme mekanizmasına sahiptir.”
Sayfa 9 - İz YayıncılıkKitabı okudu
·
46 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.