Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

320 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Dağılan şey dikkatimiz değil hayatımız.
Evet, 4 günün sonunda bitirmiş bulunmaktayım. Son zamanlarda okuduğum en güncel kitaplardan biriydi. Odaklanma sorunumuz son zamanlarda %100 artmış bulunmakta; hafife alınmaması gereken bir konu ama çoğumuz dikkat edemiyoruz maalesef. Başta, birden fazla işi aynı anda yapmanın yanlış olduğudur. Örnek vermek gerekirse, hem yemek yiyip hem de film izlemek, araba kullanıp bir yandan sohbet etmek. Beyin tek noktaya odaklanamazsa gereğinden fazla odak kaybı yaşar ve beyin enerjisini fazlaca harcamak durumunda kalır. Bulaşık yıkıyorsak sadece bulaşık yıkamamız gerektiğini düşünebilirsiniz. Tabii diyecekseniz iki işi birden yapabilen insanlar da var, evet doğrudur. Ama bunun için zamanla ustalaşmak gerekir. Mesela ben resim bölümü okuyorum, arkadaşlar; resim yapıp bir yandan konuşabiliyorum, müzik de dinleyebilirim, dikkatim dağılmaz. Bu kitabı okurken de müzik dinledim, artık ustalaştım. Tabii herkes böyle olamıyor maalesef. İkinci sırada uyku problemleri yer almaktadır. "Bizde biliyoruz zaten" diyebilirsiniz ama hayır, sandığınızdan daha az şey biliyorsunuz. Uyku sırasında "REM" dediğimiz şeye sahip olmamız gerekir. Peki nedir bu REM? Uyku esnasında rüya görebilmemizdir. Eğer rüya göremiyorsanız yeteri kadar uykunuzu alamıyorsunuz demek oluyor. Bu da gün boyu beyninizin bir tarafının sadece uyanık olduğu anlamına gelmektedir. Diğer tarafta uykulu yani ayılamadım durumu buna örnektir. Uykusuzluk uzun vadede yaratacağı en büyük sorunlardan biri erken yaşta bunamadır arkadaşlar. 8 saat net kesintisiz şekilde uyumamız gerekir. "Sabah 6'da kalkın, dinç olursunuz" yalanı gibi bir durumdan söz edilemez. Üçüncü duruma gelirsek, sosyal medyalar. Çok ama çok korkunç oyunların içindeyiz, arkadaşlar. Geçirdiğiniz her saniye için şirketlere para gitmesi midir? Yoksa öfke kontrollerinde zorlanmaları mı dersiniz? Her şey var ama yetmiyor. Empati yeteneğini altüst etmektedir. Zaten gün geçtikçe insanların hassaslaşmasından anlamışsınızdır. Dokunsak patlama noktasına geliyorlar. Beğenilme arzusu + uygulamalardan gelen bildirimler + sürekli sanal arkadaşlığı. İnsanlar son zamanlarda serotonin ve dopamin hormonları üzerinden hayatlarını sürdürmektedirler. Sürekli olmasa da arada gerekir. Sizin sadece fazladan telefonda reklam izlemeniz YouTube camiasına delice para kazandırmaktadır. Bu da yetmezmiş gibi telefon markaları, en bildikleriniz hem de, telefonda fazladan, siz sırf ilginç bulduğunuz görsellere fazla bakın diye karşınıza çıkarlar. Aslında
Johann Hari
Johann Hari
bahsetmemiş ama ben söyleyeyim; psikolojide son zamanlarda yaygın olan durumumuz, telefon sanki cebinizde titriyor gibi hissetmek ya da sizi biri arıyor gibi gelmesidir. Like gelmesi bize o kadar iyi geliyorki sözde ama maalesef çok üzücü bir durumdayız. Arada bir yaptığımız telefon detoksu çok işe yaramasa bile yapacağımız şey bellidir. Arada bir de olsa ailemizle sohbet edebilmektir. Sosyal manada çürümüş bulunmaktayız. İletişimin olmadığı yerde insan ölmeye mahkûmdur arkadaşlar. Dördüncü yere gelicek olursak yediğimiz besinler. Bu durumda dikkatimizi ciddi ölçüde etkiliyor. Paketli gıdalar... Ah, ah! Canan Karatay gibi olacağım ama maalesef haklı. Uzak durmamız gerekmektedir. Ve fast food, ev yemeklerinden bizi uzaklaştırır. Hazır karbonhidrat ve şeker insan bedeninin en çok istediği şeylerdir ama bunu kısa yolda elde etmek isteriz. Buna mahal vermemeliyiz. Beden kolay ulaşabildiği durumdan haz duyar. Son olarakta çocuklar ve ergenler.... En önemli konularımızdan biri olan çocuklar okulda gün geçtikçe daha da kıpır kıpır olmaya başladılar. Bunun sebebi hazır gıda, telefonlar, anne ve babanın mutsuz, öfkeli ve stresli olması. Arkadaşlar, stres altında olduğumuz takdirde asla odaklanamayız. Bunu unutmayın. Stres, en tehlikeli düşmanımızdır. Gerektiğinde ayaklarımızı toprağa basmalıyız. Stres emilimi sağlanması için Arkadaşlarla sohbet ortamı kurmalıyız; telefonda vaktimizin ne kadar çöp olduğunu size anlatamam. Kitap sonlara doğru, yazarın çıkardjğı derslerle bitmektedir. *Bir işe odaklanmak. *8 saaten az uyumamak. *Sosyal medyalara çok girmemek. *Paketli gıdalardan uzak durmak. *Çocukların dışarda oyun oynamasına izin verip onları bunaltmamak. Ve zaten kitap pandemi dönemine denk gelmiş, arkadaşlar. Yazarımız yazarken çok bunaldığını ve dikkatinin feci şekilde bozulduğuna dair şikâyetlerini de belirtiyor. Kitabı çok beğendim, önerilir.
Çalınan Dikkat
Çalınan DikkatJohann Hari · Metis Yayınları · 01,478 okunma
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.