Gönderi

Subhanallah.
Hz. Câbir (r.anh) anlatıyor: "Ey örtüsüne bürünen Resûlüm! Geceleyin kalk da, az bir kısmı hariç geceyi ibadetle geçir .Duruma göre gecenin yarısında veya bundan biraz daha azında veya fazlasında ibadet etmen de yeterlidir. Kurân'ı tertil ile, düşünerek oku" (Müzemmik, 73/1-4) âyetleri nazil olduğunda, biz sahabeye de gece namazını eda etmek farz olmuştu. Bu emir üzerine, geceleri ayaklarımız şişinceye kadar namaz kılmaya başladık. Ancak, daha sonra şu âyet nazil oldu: "Senin Rabbin, gecenin bazan üçte ikisine yakın bir kısmını, bazan yarısını, bazan üçte birini ibadetle geçirdiğini, senin yanında yer alan müminlerden bir cemaatin de böyle yaptığını elbette biliyor. Gece ve gündüzü yaratıp sürelerini ölçen Allah'tır. O sizin bu gece ibadetini gözetemeyeceğinizi bildiği için, lütuf ve merhametiyle size yeniden bakıp sizi muaf tuttu. Artık Kur'ân'dan kolayınıza gelen miktarı okuyun. Allah bilmektedir ki, aranızda hastalananlar olacaktır. Kimileri Allah'ın lütfundan nasiplerini aramak için yol tepecek, dünyanın çesitli yerlerinde dolaşacaklardır. Bazıları, Allah yolunda muharebe için sefere çıkacaklardır. Haydi artık Kur'ân'dan, kolayınıza gelen miktarı okuyun. Namazı hakkıyla ifa edin, zekâtı verin ve bir de Allah'a güzel ödünç takdim edin. Unutmayın ki, kendi iyiliğiniz için ahirete hazırlık olarak her ne gönderirseniz mutlaka onu, Allah'ın nezdinde bulursunuz. Hem daha üstün ve daha hayırlı, mükâfatı kat kat artmış olarak! Allah'tan mağfiret dileyin. Muhakkak ki Allah gafurdur, rahîmdir (affı, merhamet ve ihsanı boldur)." (Müzzemmil, 73/ 20)
Sayfa 283Kitabı okudu
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.