Gönderi

400 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Hem şahbaz olmaya hem de ölmeye ve öldürmeye mahkumuz hepimiz. Bedenlerimiz kulağımıza fısıldananlar adına bir anıt mezar. Kimsenin tanımadığı meşhur Şahbaz adına bir anıt mezar. En rezil yaşamlar ve kan akan yağmur oluklarında yürüyerek evlerine dönen okullu çocukların mutluluğu gibi hayatlarımız. Kendiliğinden rehberli ev telefonlarının kalın, ciltli numara defterleri gibiyiz. Avuçlarımıza birikmiş başkalarının kanı ve omzularımızda hiç tanımadığımız ölülerin tırnak izleriyle insan olmanın lanetini taşıyan birer mirasçıyız hepimiz. Şahbaz tüm insanlığın rahminden doğma, orospu bir rahibenin kulaklara cinnet fısıldayan vahşet kokulu çocuğu bizler de Şahbaz. Şahbaz bize öldür derse öldürür, öl derse ölürüz. Kurallar da onundur hileler de. Ölümü bahşeden elleri ile hayat dolu toprağı tohumlamak yanlızca onun işidir. Tezatlıkların ve dolayısıyla yüceliklerin de tek meyvesidir Şahbaz. Yeryüzünde olmayan bir meyve. Cennetin silueti kadar belirsiz ve sisli, sen ve ben kadar da gerçek ve kayıp, kurtlu bir meyve.
Şahbaz'ın Harikulade Yılı 1979
Şahbaz'ın Harikulade Yılı 1979Mine Söğüt · Can Yayınları · 2022720 okunma
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.