Gönderi

Bir Cezaevinde, Tecritteki Adamın Mektupları
Senin adını kol saatımın kayışına tırnağımla kazadım. Malum ya, bulunduğum yerde ne sapı sedefli bir çakı var, (bizlere ålätı-katia verilmez), ne de başı bulutlarda bir çınar. Belki avluda bir ağaç bulunur ama gökyüzünü başımın üstünde görmek bana yasak... Burası benden başka kaç insanın evidir? Bilmiyorum. Ben bir başıma onlardan uzağım, hep birlikte onlar benden uzak. Bana kendimden başkasıyla konuşmak yasak. Ben de kendi kendimle konuşuyorum. Fakat çok can sıkıcı bulduğumdan sohbetimi şarkı söylüyorum karıcığım. Hem, ne dersin, o berbat, ayarsız sesim öyle bir dokunuyor ki içime yüreğim parçalanıyor. Ve tıpkı o eski acıklı hikâyelerdeki yalnayak, karlı yollara düşmüş, yetim bir çocuk gibi bu yürek mavi gözleri ıslak kırmızı, küçücük burnunu çekerek senin bağrına sokulmak istiyor.
Sayfa 53 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
·
215 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.