Gönderi

Leke Denilen
Leke nedir? Tuttuğumuzdan, değdiğimizden sonra, bizde kalan. Kara belki, ak belki. * Lekelerimiz "ak"sa ne mutlu. Tuttuklarımızın, değdiklerimizin bize bıraktığı aklar an kılar bizi. * Leke yavaşça bulaşır. Belki belirsiz bir tadı bile vardır her lekenin. * "Ak" lekeleri biz öderiz. Kara lekeler "öder" bizi. * Biz kendi kendimizi lekeleriz. Hiç kimse, hiç kimseyi gerçek an­lamıyla "lekeleyemez". * "On parmağında on leke" derler. Bu, herkesi lekelemek isteyenlerin lekeli olduklarını anlatır. * Çoğu kez böyledir: Birisi birisini lekelerken kendi tuttuklarına, değdiklerine bulaşır, lekeler kendini. * Lekelemek bize kolay gelir. Alırız bir karayı, atarız kızdıklarımızın üstüne. Leke, oraya varır mı varmaz mı, bu bir "yerini sevme" ko­nusudur. Ama avuçlarımız attığımız karayla doludur artık. * Yerini sevmesi, lekenin bulaşabilmesi için ilk gerektir. Attığımız lekeler "yerini sevmezse" çabalarımız boşunadır hep. Orada kalmaz leke, tutmaz leke. * Lekenin tutması, bulaştığı yerde, küçük bile olsa, bir alan bula­bilmesiyle oranlıdır. Değilse, bin yıl çabalasak karanın yeri yoktur ak üzerinde. * Geceler lekelerimizi saklayamaz. Tam tersine, büyür geceleyin lekelerimiz. * Bir özelliği de bulaştığı yerden artık hiç çıkmamasıdır lekenin. Lekeleri yok edemez ölüm bile.
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.