Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna kitap incelemesi Kitap iki bölümden oluşuyor. İlk bölüm sıradan bir bankada Almanca çevirmenlik yapan Raif Efendi'yi tanıtıyor. Ailesi ile ilişkileri zayıf olan Raif Efendi kendi dünyasında yaşayan kimseyle yakın ilişkiler kuramayan bir kişidir. Onunla aynı bankada çalışan bir kişi Raif Efendi'nin hastalanması üzerine onunla yakınlık kurar ve Raif Efendi'nin kabulüyle anı defterini okumaya başlar. Onun neden böyle bir kişi olduğu hakkında gerçekleri öğrenir. Olay örgüsü kabaca bu şekilde olan kitapta aile olmak, vatandaş olmak, aşık olmak, akraba olmak, baba olmak gibi konular hakkında çarpıcı tespitler var. 1943 yılında yazıldığı göz önünde bulundurulasa 81 yaşındaki bu kitabın dönem itibariyle yenilikçi olduğu söylenebilir. Günlüğün okunduğu sayfalarda zaman zaman bir Rus edebiyatı okuyor gibi hissediyorsunuz. Kitap aslında yaşanması mümkünken yaşanamayan bir hayatı anlatıyor. Kitabı bitirdiğimde şunu düşündüm. Acaba böyle bir aşk gerçek olabilir mi? Aşk gerçekse neden insan peşin hükümlü olup on yıl boyunca kendi kafasında kurduğu bir senaryoya inanarak yaşar? Maria Puder yani Kürk Mantolu Madonna dışarıya karşı güçlü ama içinde çok kırılgan insanlara güven konusunda büyük sorunlar yaşayan bir karakter. Raif Efendi ise gençliğinde tecrübesiz ve sevgiye aç yaşlılığında ise hissizleşmiş ve beklentisiz. Bu kitapta en beğendiğim yön karakterlerin işlenmesi. Edebiyatımızda önemli bir yeri olduğunu ve herkesin bu yetkinlikte bir kitap yazamayacağını kabul ettiğim gibi kitabı biraz da sosyal medyanın abarttığını düşünmekten kendimi alamıyorum. Çünkü romanlarda akış seven derin duygusal çözümlemelerde kitaptan kopan bir kitle için devam etmesi zor bir kitap. Bana bir şeyler kattı. Karakterlerle zaman zaman kendimi özdeşleştirdim. İnce düşünen incinir diye bir söz var. Keşke sonu böyle olmasaydı.

Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021313,8bin okunma

·

28 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.