Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

104 syf.
·
Puan vermedi
Anneme bazı kitaplardan bahsettiğim zamanlar olur. Bu kitaptan bahsettiğimde sonunu mutlaka anlatmamı istediğinden beni yakaladığı yerde okuyup bitirdin mi? diye sorup durdu. Sanıyorum içselleştirdiği bir halk hikayesiydi onun için ve haklıydı da el ele tutuşup sokaklarda ölümüne dansın başladığı bir trajedinin öyküsü bu. Bir kadın bebeğini nehirden atar, diğeri çocuğunu yer ve işte böyle başlar matemin, yakarışın, umudun yitirilişinin ve dayanılmaz bir acının tezahürü dans. Belki de bir kurtuluşun adımlarıdır. 1518 yılında yaşanmış bir gerçekliği konu edişinden bihaber okumaya başladığım etkileyici bir tarihsel kurgu Dansa Davet ve zihnimde konuşulacak pek çok kapıyı aralıyor ancak bunlar karşılıklı sohbetin konuları olduğundan pek uzatmayacağım. Din ve Tanrı'yı ticari bir meta olarak kullanan yozlaşmış din adamlarının şeytanın ele geçirdiği, günahkâr zavallılar olarak gördüğü, dans edenlere Tanrının başka azaplar çektireceğini söylediği ıstırap, açlık ve sefaletten kırılan halkı acımasızca sömürüsünü okurken aşırı uyarılma hissetmem kaçınılmazdı. Öyle ki cennetin parayla satıldığı, din vergisi toplanıldığı, halk lağım suyu içerken ruhban sınıfın giysilerinin temiz su ile yıkandığı korkunç bir ahlaksızlık. Dahası dışkı yiyecek çaresizlikte kıtlık yaşanırken ambarları dolu kilise! Bu bile asıl günahkâr kim? sorusuna cevap niteliğinde. Diğer can alıcı noktalar kitabın satırlarında saklı. Okumanızı öneriyor ve şimdiden iyi okumalar diliyorum. Eğer bu dans kollektif bir delilik olarak tanımlanıyorsa yakın gelecekte başka bir delilik modeli neden vuku bulmasın ki! Buna el birliğiyle pek de güzel zemin sağlanıyor.
Dansa Davet
Dansa DavetJean Teule · Sel Yayıncılık · 20204,480 okunma
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.