An'da hissedilen acılar, geçmişin tekrarından başka bir şey değildir. Ne hücrelerimizdeki acıyı yok edebiliriz ne de kederi. Onları ancak fark edip görürsek hafifletebiliriz ama yine de yok edemeyiz. Şimdi hissedilenler, birileri tarafindan yüzyıl önce de hissedildiler. Onlarca asır önce de. Zaman, deli bir pervane gibi etrafımızda dönüp dururken, geçmişten gelen bilgiyi de taşır. İnsanin iradesi ancak düğümleri görüp, kabul etmeye yeter. Olmuş olanı yok etmeye değil," demişti. O halde, kaç neslin bilgisi akmıştır hücrelerimize kim bilir. Kaç kuşağın gözyaşı, mutluluğu, acısı…