okurken hep acaba sonunda ne olacak, nereye bağlanacak diye düşünüp durdum ve böyle bir sonu asla ama asla düşünemedim. şok oldum çokça. hala nasıl ya, nasıl mümkün olabilir, şaka falan mı diyorum kendi kendime.
romanın bazı yerlerinde çok üzüldüm, tahmin edemediğim onlarca şey oldu ve kitabı okurken bir yerde hep kafamda benim de ikizim olsaydı nasıl olurdu acaba sorusu döndü.
her sayfada merak duygusu o kadar fazlaydı ki. kitabın içinde çok da ön planda olmayan cinayeti kimin işlediğini, ahmet’in bu garip davranışlarının sebebini, mehmet’in tüm hikayesini ve hatta gazeteci kızın adını bile son sayfaya kadar merakla bekledim. sonunda da gerçekten ağzım açık kaldım.
okuduğum ilk livaneli romanıydı ve ben çokça
beğendim.