Gönderi

Müslümanın varoluş amacı apaçık ortadadır.
Yeryüzündeki mevcudiyetinin en başta gelen icabı davranış işlev bakımından hem kendi nefsinde, hem de toplum içerisinde müsbet olmasıdır. Halifesi kılındığı arz üzerinde ve kendisi için çizilen planın bir parçası olan hesap için hazırlanmış alemde müsbet hareketlerde bulunmakla yükümlüdür. Allah huzurunda kurtuluş ümidi beslemesi, azaba çarptırılmaması, iman ve varlık nimetlerinin şükrünü eda etmesi ancak yeryüzündeki hilafet görevini hakkıyla yerine getirmek, Allah'ın koyduğu kanunlar doğrultusunda müsbet bir fonksiyon icra etmek, ilahî nizamı hem kendi yaşantısında, hem de başkalarının hayatına yansıtmak ile mümkündür. Yine yakasını, ancak yeryüzündeki fesat ocaklarını ortadan kaldırmak üzere cihada girişmesi ile kurtarabilir. Kuşkusuz insanlar arasında ve vâkıalar aleminde fesadın çıkış sebebi herşeyden önce Allah'ın nizamının uygulanmamasıdır. Arz üzerinde öyle bir fesadın zuhur etmesi halinde bunun günahı Allah yolunda şahitlik/temsilcilik görevini yerine getirmekten kaçınan, Allah'ın ahkamını gerek kendi şahsında, gerekse de etrafındakilerin hayatında ve tüm yeryüzünde hakim kılma mücadelesi vermeyen kimselerin boynundadır.
Sayfa 273 - BekaKitabı okudu
··
1 plus 1
·
73 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.