Gönderi

Manevi hayatımızda, görünürde iki yönlü bir değişim oldu: Bir yandan dinsel fikirlerin maneviyatı bir dizi ürüne (kişisel gelişim kitapları, ünlülerin yaptıkları videolar ve "New Age" inançlarıyla ilgili sığ ama zararsız malzeme) indirgeyerek metalaşması; öte yan­dan rekabetçi, hasta ve aşırı kalabalık bir toplumun temelinde ne­redeyse kaçınılmaz biçimde yatan o ruh hastalığının inkarı. Çoğumuz için tek sahicilik alanı kişisel olan: Siyasal ve sosyal ka­musal alan telafisi imkansız bir biçimde yozlaşmış gibi görünüyor. Kendi içine kapanma, sessiz kalma; kontrol edilebilir, sınırlı bir alan talebi yaygındır ve sahicilik özlemi köklü bir manevi ihtiyaç olarak değil, tedavi edilebilir bir nevroz türü olarak sunulmaktadır. Şart­ larımdan rahatsızsam ya stresten (tamamen işe ilişkin bir olgu) yahut ilaçlar, egzersiz rejimleri ve daha çok dışarıya çıkmakla teda­vi edilebilecek depresyondan mustaribim demektir şimdi. Hepsinden daha önemlisi de, ihtiyaç duyduğumuz ve istediğimiz şeyin bir yol değil eşya; düşünmek değil eğlenmek; sistem değil düzen olduğuna nasıl ikna edildiğimizdir.
·
12 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.