Bilinenin aksine klasik biyografilerden çok farklı bir tarzı, anlatımı ve dili var. Sanatsal bir anlatıma sahip ki bu çok hoş ve çevirisi çok başaralı, anlatımı daha çok yorumlama ve birçok psikolojik tahliller yapılmak şekliyle ilerliyor bu da diğer biyografilerden kitabı ayıran en önemli nokta bana kalırsa; üç farklı hayattan, üç farklı yaşam öyküsünün birleşen ortak noktası olan ahlaki meziyetin bu üç tarihi ve edebi şahsiyeti üzerinden bu farklı kişiliklerin farklı yaşamlara sahip insanların hayatlarındaki tezahürünü gösteriyor. bu yorumlamalar sayfalarca uzunlukta, detaylara pek inmiyor sadece bilinen hayat hikayesinin ilgi uyandıran noktalarını ana hatlarıyla irdeliyor ve ele alıyor. Ayrıca kitabın dili bir düz yazıda pekte kolay olmayan o şiirsel ve sanatsal tadı veriyor, okumak daha tatlı bir hale geliyor. Bu çalışma da üzerinde aslen durulan nokta benlik (kişilik), ahlak ve anlam arayışıdır. Ben, ilginç bir kişilik olması bakımından en çok Casanova kısmını beğendim fakat bana göre en az ve en ayrıntısız bölüm yine Casanova’ya ayrılmış, buna rağmen en çok eleştirilen de yine Casanova olduğunu söyleyebilirim. Stendhal beni çok az etkiledi ve bana kalırsa hikayesi çokta ilgimi çekmedi. Mesela Casanova’nın benliği; hiçbir etik ve ahlak anlayışının olmayışı, hayatı tamamen şehvet ve cinsel dürtülerle yaşamak, hiçbir yere ve kimseye bağlı kalmamak olarak görür. Stendhal’ın ben'i geçmiş psikolojik travmaları sebebiyle olamadığı adamı oynamak ve bu şekilde yüzlerce kimliğe bürünmek, sınırsız bir yalana sarılmak fakat eserlerinde dürüst davranmak ve aşırı gözlemci olmak ve kendi ruhunun psikolojik karakterini yansıtmak. Tolstoy'un ben’i baştan sona onda var olan hayatın amacı ve manası nedir arayışıdır. Tüm bunlar üzerinden kendi benliklerini vermiş oldukları eserler ve bırakmış oldukları hatıralarla topluma empoze etmeye çalıştılar.

Kendi Hayatının Şiirini YazanlarStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20141,169 okunma

·

51 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.