"Kış, Kâbil'deki her çocuğun en sevdiği mevsimdi; en azından babası iyi cins bir soba alabilen çocukların. Nedeni basitti: Kar yağınca okullar tatil edilirdi. Kış benim için çok haneli bölmelerin, Bulgaristan'ın başkentini anımsamanın sonu, Hasan'la sobanın başında iskambil oynayarak, salı sabahları Cinema Park'ta bedava Rus filmi izleyerek, bir sürü kardan adam yaptıktan sonra öğle yemeğinde pilavlı tatlı şalgam kurma'sı yiyerek geçirilen üç aylık tatilin başlaması demekti.
Ve uçurtmalar, elbette. Uçurtma uçurmak. Uçurtma yarıştırmak."