Gönderi

Kitap da geçen bu yazıyı buraya mutlaka bırakmalıyım. Lütfen Okuyun.
“Herkes hayattan bir şey almak ister ama ona bir şey ver­mek istemez. Çoğu kimse hayata menfaatçi, zorba ve asalak olarak atılır. Hayatın anlamını bu asalaklıkta ararlar. Böyle bir hayat anlayışı uzun yıllar boyunca acı içinde ço­cuklara aşılanır. Kimler aşılar? Anne-baba!.. Bu telkinlerle yetişen çocuklar, büyüdüklerinde zorba, aç gözlü, şehvet düşkünü, tembel ve vurdumduymaz olurlar. En sonunda artık hiç kimseye ve hiçbir şeye sevgi ve bağ­lılık duymayan duyarsız gençler olur çıkarlar. Bu tiplerde ül­keye, millete karşı sevgi, yüksek düşüncelere ciddi uğraşlara saygı uyanmaz. Anne ve babalarını da içtenlikle sevmezler. Ne ekerseniz, onu biçersiniz.! Ne pişirirseniz, onu yersi­niz! Eğer gençliğin ruhunu tarım yapılmayan bir tarla gibi kendi hâline bırakırsanız, orada ısırgan otları ve dikenler ye­tişir. Anne-babaların, çocuklarının beyinlerini ve kalplerini işle­meden kendi hâline bırakmaları, akla ve vicdana uygun değil­dir. Hatta böyle bir ihmal, ahlâksızlıktır, cinayettir. Çünkü çocukların iyi terbiye görüp görmemesi meselesi, yalnız anne-babayı ilgilendiren bir mesele olmayıp, aynı zamanda top­lumu ve devleti de ciddi bir şekilde ilgilendiren hayatî bir me­seledir. İstediğiniz kadar mükemmel anayasalar yapın. Özgürlük­ler alanında da halka dilediğiniz kadar haklar tanıyınız. Sos­yalizmin veya liberalizmin sihirli gücüne dilediğiniz kadar inanın. Eğer çocuklarınız gerektiği şekilde eğitim almazlarsa hayata bir hiç olarak atılırlarsa, yasalar ve bütün sosyal hak­lar var olmasına rağmen toplumsal hayat yine de sönük ve ruhsuz olacaktır.”
Hayat YayınlarıKitabı okudu
·
1 artı 1'leme
·
68 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.