Gönderi

Nûh aleyhisselâma gemi yapması emrolundu. Yüz yirmidört bin dört adet tahta hazırladı. Cebrail aleyhisselâmın işaretiyle her tahtaya bir peygamberin ism-i şerifini yazdı. Ertesi gün oldu. Yazdığı isimlerin silinmiş olduğunu gördü, üzüldü. Hepsini yeniden yazdı. Ertesi gün yine silinmiş olarak buldu. Kalbi kırıldı. Tekrar yazdı. Yine silindi. Çok üzüldü. Hak teâlâdan vahiy geldi ki o isimlerin evvelinde benim ismimi ve sonunda Habibim Muhammed Mustafa'nın «sallallahü aleyhi ve sellem>> ismini yaz ki diğer isimleri şeytan silemesin. Nüh aleyhisselâm ağaçtan çiviler yaptı. Birincisine Hazret-i Vâcibü'l- Vücûdun ismini yazdı ve çaktı. Son olarak Habibullah'ın isminin yazılı olduğu çiviyi çaktı. O zaman âlem-i gaybden bir nidâ geldi ki: (Ya Nûh! gemin tamam oldu.) Nakl olunur ki, Nüh aleyhisselâm gemiyi tamamladı. Dört tane tahta arttı. Cebrail aleyhisselâma dedi ki: Yâ Cebrail, bütün peygamberlerin isimlerini yazdım. Dört tâne tahta boş kaldı. Bunları ne yapayım? Cebrail aleyhisselâm bunu Hak teâlâya arz etti. Hak teâlâdan vahiy geldi ki: Ey peygamberlerin büyüğü! O dört tahtaya Habibimin dört halifesinin isimlerini yaz.. Gemin o zaman tamam olur. Zira o dört kişi İslâmın dört direği gibidir.
Sayfa 225 - Berekat Yayınevi 1982 BaskısıKitabı okudu
·
37 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.