Bezgin günlerimizde, dünyann mânaları gûya vücudumuzdan akan kanlar gibi, gönlümüzden boşalarak, artık her sey
gözümüzden düşünce, biz, odamizın inine çekilecek, yatağımızın deryasına dalacağız. O zaman hafızamızın ufuklarından eski muhabbetli günler ve eski lezzetli geceler, melek kanatlarıyla gelerek ve melek sesleriyle mırıldanarak, bizi eski ninniler gibi
uyutacak! Yaralanmış gibi yattiğımız yataklar bizi vapurlar ve
trenler gibi hülyalarımızın ikliminde ve ruyalarimizın diyarnda dolaştıracak ve biz, bu yorgun seyahatlerden, geceden doğan
günler gibi, yine dinlenmiş çıkacağız!