Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

10/10 puan verdi
·
Beğendi
Düşünün çünkü henüz yasaklanmadı./Spoiler
Yıl 1984. Her ne kadar emin olmasak da. Ama yaşadığımız toplumda hiçbir şeyden emin değiliz. Zaten emin olmamız gerekmiyor, bize söylenene inanmamız yeterli. Dünya 3 kutba ayrılmıştı. Okyanusya, Avrasya ve Doğu Asya. Ya da biz Okyanusya’dakiler öyle biliyorduk. Zaten önemli olan bizim ne bildiğimiz değil partinin ne düşündüğümüzü istediğiydi. Parti daha dün Doğu Asya ile savaştayken bugün Avrasya ile savaştayız diyorsa dünün artık hiçbir önemi yoktu, çünkü partiye göre dün yaşanmamıştı ve biz yıllarca Avrasya ile savaştaydık. Eğer zihniniz size ama daha dün Doğu Asya ile savaşta olduğunu söylüyorsa muhtemelen siz toplumdaki sayılı azınlıktan biriydiniz ve elbet bir gün düşünce polisinin eline geçip o meşhur odada tedavi edilecektiniz. Çünkü şunu unutma her zaman yüzüne basılacak bir yüz bulunacaktı. Parti koşulsuz bağlılık isterdi. Eğer 2 kere 2’nin beş olduğunu söylerse 2 kere 2, beş demekti. Sen ne kadar gerçek özgürlüğün 2 kere 2 ‘nin dört edebildiğini söyleyebilmekten geçtiğini düşünsen de… Bu tarz bir düşünceye sahip olman seni elbet bir gün düşünce polisinin eline düşürecekti. Çünkü partiye göre eylemler kadar düşünceler de aynı öneme sahipti. Partiye karşı olandan başka bağlılık olmayacak, bir düşmanın yenilgisine atılandan başka kahkaha duyulmayacak, sanat, bilim ve edebiyat gibi hayatın ince zevklerine gerek kalmayacak çünkü insan hayatının doğası olan bu ince zevkler sorgulama, eleştirme ve düşünme anlamına gelip parti fikirlerine karşı çıkmayı doğuracağından tek ses partinin sesi olacak, merak ve yaşama sevinci ortadan kalkacak ama her zaman var olan güç partinin iktidarı olacaktı. İtaatkâr çoğunluk her ne kadar 2 dakikalık nefret programında kendinden geçercesine nefretlerini kussa da partinin görüşlerine sıkı sıkıya bağlı olanlar, onu anlama yeteneği olmayan insanlar olacaktı. Partinin sürekliliği düşünce polisinden çok kendini adamış sorgusuz sualsiz her şeyi kabullenen bu insanlara bağlıydı. Bu insanları kontrol altında tutan partinin en önemli mottosu ise savaş barıştır, özgürlük köleliktir, bilgisizlik kuvvettir. Son derece karamsar bir toplum tablosu çizen 1984 okunması ve okutulması gereken bir başucu kitabı olmalı. Her ne kadar distopyalar karanlık gelecek kurgusu çizse de, bizler içinde bulunduğu zaman dilimine karşı körlük yaşıyor olabiliyoruz. Körlük romanını okuyanlar bilir. Toplumda bir salgın hastalık neticesinde bir kişi hariç herkes körleşiyor ve toplum bir anda müthiş bir çöküntü yaşıyor. Toplumdaki bu ahlaki çöküntünün tüm hatlarını sadece o gören göz görebiliyor, diğerleri bu çöküntüyü yaşasa da sadece başına geldiği kadarını fark edebiliyor. Distopyaları çok sevmemin bir nedeni de bu, hayatın içinde bize görmediklerimizi gösterebiliyor, bakmasını bilene…
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,3bin okunma
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.