Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

136 syf.
8/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
l Avrupa'nın karanlık gördüğü Afrika'ya sözde 'ışık' götürmek adı altında yaptığı sömürgeciliği anlatan bir eser Karanlığın Yüreği. Peki ışık götürmek istedikleri Afrika mı karanlıktı yoksa onların yürekleri mi ? l Conrad'ın 1890 yılında Kongo'ya yaptığı bir seyahatte yaşadıklarından etkilenip yazdığı bu uzun öykü 1899'da yayımlanmış. Hikayeyi anlatıcı olan Marlow'un ağzından dinliyoruz. Kurtz ise, emperyalizmin sembolik bir yansıması adeta. Avrupa'nın sonu gelmez açgözlülüğünü ve en karanlık yönünü çarpıcı bir şekilde ortaya koyan bir hikaye. l Açıkçası kitap iki açıdan dikkatimi çekti. Birincisi sömürgecilik meselesi çünkü Conrad Belçika'nın Kongo üzerinde yaptığı sömürgeciliği anlatıyor aslında ve bence bunu bilinçli bir şekilde yine bir Batılı ağzından anlatıyor. Oradaki insanların yabaniliğini Batı nasıl görüyorsa öyle anlatıyor ama aralara da Batı'nın bu insanları kandırmak için uyguladığı yöntemleri serpiştirme ihmal etmiyor (yerlileri korkutma, ödül için öldürme gibi) yani Conrad yanlış olanı da görüyor aslında ama tabii ki gördüğünün ötesine geçemiyor. l İkinci ve daha çok ilgi çeken mesele ise kitaptaki Kurtz karakteri ve Marlow'un ona olan ilgisi. Çünkü Kurtz karakteri kitabın çoğunluğunda neredeyse sadece bir hayalet alarak var. Yani insanlar onu konuşuyor, işindeki başarısından ya da bir şekilde nasıl saygı kazandığından bahsediyor ama kendisini göremiyoruz ve öyle bir karakter ki sırf bu haliyle bile kendisine bir bağlılık oluşturuyor. Bu durum bir şekilde Kurt herkese sahip ama aynı şekilde insanlar da onu aşırı derecede sahipleniyormuş gibi hissettiriyor. Hatta Marlow'un kendisi de bunun içine düşüyor. Çok az vakit geçirdiği kişiye, onun tüm eşyalarına sahip çıkacak hatta direkt onun üzerinde bir hak iddia edecek şekilde bir bağlılık gösteriyor. Kitaptaki bu ilişki ve aslında büyülü hayranlık ilgi çekiciydi. Alıntılar: - Senin güçlülüğün sadece diğerlerinin zayıflığından doğan bir tesadüftür. (S.7) - Yalan bana acı çektirir, midemi bulandırır, sanki çürük bir şeyi ısırmışım gibi gelir. Mizaç meselesi herhalde. (S.40) - Kitabı cebime koydum. Sizi temin ederim ki onu okumayı bırakmak, eski ve sağlam bir dostluğun koruyuculuğundan kopmak gibi gelmişti. (S.57) - Ne gülünç bir şey şu hayat, beyhude bir amaç için acımasız mantığın gizemli bir düzenlenişinden ibaret. İnsanın bu hayattan umabileceği şey olsa da kendisine dair, hayli geç gelen, biraz bilgi ve bir sürü giderilemez pişmanlık. (S.106)
Karanlığın Yüreği
Karanlığın YüreğiJoseph Conrad · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20204,208 okunma
·
1 artı 1'leme
·
975 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.