Gönderi

Teorik kültürün ortaya çıkmasına yol açan evrimci gelişmeler dizisinden çeşitli dünyalar, Geertz'in sözünü ettiği "kültürel sistemler" daha açıklıkla tanımlanmaktadır. Fakat onun mantığına uyarak, biz de bu yeni gelişmelerin, bu yeni yeteneklerin günlük yaşam dünyasıyla ne gibi bir ilişkisi olduğunu sorabiliriz. Gündelik yaşamı Darwinci sağ kalım dünyası olarak görürsek -ki bir ölçüde öyle görmeliyiz- insanlar, çepeçevre açlık ve tehlike içindeyken ve soylarını sürdürme zorunluluğunu karşılamaları gerekirken, nasıl oluyor da farklı dünyalarda, dans ve mitte, hatta kuramda vakit harcama lüksünü karşıla ya biliyorlar? Kastettiğim lüks türünü anlatmak için, insanların estetik alanı, yani faydacı olmamanın tam yerini nasıl yarattıklarını düşünelim. Bu noktayı açıklamak için ozan ve eleştirmen Mark Strand'dan bir pasaj aktarayım: Bizim bir şiirden etkilenmemizi ve onu dokunaklı bulmamızı bilgiden öte bir şey zorlar. ... Şiir bilimin bize doğru olduğunu söylediği şeyden daha az geçerli olmayan bir şemaya bağlıdır. ... Bir şiir, ötesindelik ve içindelik koşullarının geçerli kılındığı, hayal etmenin öyle olunsa nasıl hissedileceği duygusunu verdiği yerdir. O bize yaşamakla fazla meşgul olduğumuz için sürmekten yoksun kaldığımız yaşamı yaşatır. Daha da paradokslu olarak, bir şiir bizim sanki erişemediğimiz kendimizi yaşamamıza izin verir.
·
52 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.