Sizlere müthiş ötesi bir kitap yorumuyla geldim bu defa. Biliyorsunuz bu kitabı bitirdiğim günün üzerinden bir müddet süre geçti ve aslında geçen hafta paylaşacaktım. Sonra yorumumu başka görüşlere sunduğumda, bu yorumu paylaşmamın bana zarar verebileceğini ve geleceğimi etkileyeceğini söylediler. Malum, kitap yaşanmış ve yaşanmaya devam eden olayları anlattığı için ve ülkemizdeki kimi sesini duyurmak isteyen direnişçiler dışında bağırmamız gerekirken susturulmuş olduğumuz gerçeğini de anlattı bana. Ben de o sesini duyurmak isteyenler gibi olmak istedim. Çabaladım. Ama yapamadım. Oysa en büyük hayalimdi ismim üzere dimdik durmak. Duramadım. Yine olduğum yerden attığım çığlıklar dönüştü mırıltılara. Anladım ki olduğumuz yerden attığımız çığlıklar ya duyulmuyormuş ya da başımıza bela oluyormuş. Ben de olmam gereken zamanda olmam gereken yerde olmaya karar verdim. Müslüman kardeşlerimin yanına gidip destek olabilmek adına elimden geleni ardıma koymadan çalışmaya karar verdim. Yılmadan… Usanmadan… Nice hayalleri doğuran hedeflerime koşarak çalışmaya karar verdim. Bu kitabın bana kattıklarını sizlere kelimelerle ifade etmem mümkün değildi. Ben de bana hissettirdiklerini anlatmak istedim. Kudüs’e meftun Meryem’in gidip de oralardan ayrılamayışına, onunla birlikte direnişe “evet” diye haykıran hayat arkadaşını orada buluşuyla, nice insanlar gibi Kudüs’e can ve gözyaşları feda eden ve hiçbir zaman vazgeçmeden, son nefesine dek zafer için yaşayan iki direnişçinin hikâyesini okumaya davet ediyorum sizleri. Bu kitap bakış açımızı değiştirecek, gözlerimizi açacak ve bize hayatı sorgulatacak kadar derin anlamlar içeren bir kitap. Lütfen okuyun, okutun ve asla ama asla zulme göz yummayın! Hiçbir zaman, hiç kimse için…

MimBüşra Yılmaz Tekin · Aksa Kitap · 200831 okunma

·

11 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.