Gönderi

Ebû Hureyre (Allah ondan razı olsun)'den bize aktarıldığına göre Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) Hayber savaşında şöyle buyurdu: "Bu sancağı Allah ve Rasûlünü seven ve Allah'ın Hayber'in fethini onun eliyle gerçekleştireceği bir kişiye vereceğim." Ömer (Allah ondan razı olsun) demiştir ki: O güne kadar emir olmayı hiç istememiştim. Ama bu iş için beni çağırmasını ümit ederek Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)'e kendimi göstermeye çalıştım durdum. Fakat Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) Ali ibn Ebû Tâlib'i çağırdı ve sancağı O'na teslim ederek şöyle buyurdu: "Yürü, Allah sana fethi ihsan edinceye kadar… Başka birşey düşünme." Hz. Ali derhal hareket etti, geriye dönmeksizin durdu ve: Ey Allah'ın elçisi onlarla hangi hususta savaşayım diye seslendi. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) de şöyle buyurdu: "Onlarla Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Rasûlü olduğuna şehadet etmelerine kadar savaş. Eğer bunu yaparlarsa senden mallarını ve canlarını korumuş olurlar, dinin yasaklarını çiğnemeden doğan cezalar müstesna. O takdirde hesapları Allah'a aittir." (Yani şer'î cezaları gerektirecek bir suç işlerlerse o suçun cezasını takdir etmek Allah'a ait olup, iç alemlerindeki gizli niyetlerinden dolayı da cezalandırmak yine Allah'a aittir.) (Müslim, Fedâilü's Sahâbe 33) RİYÂZUS-SÂLİHÎN
·
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.