Senelerden beri bilgi ve kültür hayatımızı fırtınalı bir deniz gibi çalkayan ve nesilleri birbirinden ayırmaya, millet zincirinin halkalarını koparmaya giden dil davasını niçin açık bir konuşma mevzuu yapmıyoruz? Niçin bu işte memleket vicdanının sesini ve hükmünü işitmek istemiyoruz? Dil gibi millet bünyesinin canı olan bir meselede niçin açık ve müsaadekar bir münakaşayı kabul etmiyoruz da, kanun kuvvetiyle arkalanma yolunu tutuyoruz?