ZAMANA ADAPTASYON
~KENDİMCE~
Milyarlarca yıl önce yaşamın başladığı dünyamızda insanın yeri yalnızca 300.000 yıl önceye dayanıyor. Milyarlarca yılda değişimler geçiren dünya gibi insan da 300 bin yılda birçok değişim geçirmiş; hem fiziksel hem de zihinsel olarak. Soyu tükenen birçok farklı canlı türü varken insan ise türünü devam ettirmeyi başarmış.
Bu süreçte birçok göç meydana gelmiş. Afrika'dan dünyanın diğer bölgelerine dağılan insanlık, her koşula uyum sağlamayı başarmış. İnsanın şimdi var olmasında bu göçlerin etkisi büyük; ancak insan yerleşik hayata geçtikten sonra daha da güçlenmiş ve nüfus olarak daha da genişlemiş. Yerleşik hayat, özellikle zihinsel gelişimin artmasında büyük rol oynamış. Zihinsel gelişim ile birlikte ise bilim ve sanat doğmuş ve kısa zamanda büyük ilerlemeler kaydedilmiş. Fakat insanın gelişerek var olmasını sağlayan asıl sebep bunlar değil.
Dünyanın kendi etrafında ve güneşin etrafında dönmesi ile gezegensel zamanımızı hesaplayabiliyoruz. Dünya biz yokken de hem kendi etrafında hem de güneşin etrafında dönüyordu. Biz bu dönüşe sonradan katıldık. Zaman önceden vardı, biz sonradan onunla ve onda yaşamaya başladık. İşte insanın şimdiye kadar var olmasını asıl sağlayan şey dünyanın dönüşlerine, yani zamana uyum sağlaması ve kendini uydurması. Zamanın şartlarına, kurallarına, düzenine uyması ve uyum sağlamasıyla hem varlığını sürdürmüş, hem gelişimini arttırmış ve hızlandırmış, hem de gelecek zamanı tahmin ederek kendini hazırlamış. Şimdi de aynı şeyi yapıyoruz. Her ne kadar toplumsal olarak bunu bilerek ve isteyerek yapmasak da bilimsel ve teknolojik gelişime katılarak ve uyum sağlayarak zamana uyuyoruz.
Bireysel ve toplumsal varlığımızı sürdürmemizin temeli budur; zamana uyum sağlamak ve kendimizi zamana uydurmak. Geride kalmayarak, yaşanılan anın koşullarına göre plan yapıp geleceği hedeflemek: Fiziksel ve zihinsel varlığımız ancak bu sayede sürmeye, yaşamaya, gelişmeye devam eder.
·
45 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.