Bir kültürü anlamaya çalışmak, yabancı bir dili öğrenme ye benzer; çünkü anlamaya veya öğrenilmeye çalışılan, daima bize yabancı olan ve kavranamaz görünen yeni bir "anlam dünyası"dır. Bir kültürü anlamak, "biz ve onlar", "uygar ve ilkel", "rasyonel ve irrasyonel", "yazılı ve sözlü", "yetişkin ve çocuk" gibi naif ve yanıltıcı dikotomiler serisini dikkate almaksızın, kendisine anlam bahşeden yapıyı ve bu yapı içindeki anlam üreten unsurlararası ilişkileri anlamaktır. Bu ilişkiler toplumun dilidir ve dil olarak kültürü oluşturur.