Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

798 syf.
·
Puan vermedi
Merhabalar Bu akşam harikulâde bir eser ile buradayım Michel Foucault dan Deliliğin Tarihi diyeceğim. Yazarımız bizleri üç döneme götürür. Orta çağ , Rönesans ve Modern dönemlerdir. Ortaçağ cüzzamlılar ile başlar. Cüzzamlıların toplum içinde nasıl bulunacağının belirtir. Cüzzamlılarla kalmaz, deliliğin baş göstermesi ayrı bir sorun olarak ortaya çıkar. Rönesans‘la beraber modern döneme geçerken birçok sorunlar baş gösterir. Bu sorunların nedenleri, sonuçları ve yapılması gerekenler bir bir sıralanır ve uygulanır. {Hapishaneler } {Darülacezeler} { Hastaneler} Oluşturulur. Burada deliler , cüzzamlılar , suçlular ve hastalar bulunmaktadır. Çözüm bulunamayan evreler ve tarihler biz okurlara sunulur. Deliliğin zaman içinde akıl hastaları olarak ad değiştirmiş olması neye ne kadar katkı sağlar? tartışılır. Toplumdan sürülme olayları. Toplum içinde dikkatli ve kural içinde barınımı... Yani bu eser bizlere batının kırılışını ve elenomik zorluğu birebir anlatıyor. Eseri genel olarak degerlendirdigimde ise; Foucault eseri bize 3 başlık altında toplamış ve sonuçtur . Birinci bölümde Orta Çağ'ın cüzzamlı hastalarına değinmiş daha sonra büyük kapatma olayına giriş yapmış ardından ıslah dünyası ile bizi aydınlatmış ve en son olarak da Delilere yapılan deneyler ve meczuplar kaleme en deneyimli kelimeler ile harmanlanarak okura nakledilmiş İkinci bölüme geçtiğimizde ise delilerin çeşitliliğini ve delilerdeki heyezan aşkınlığını hal ve hareketlerini inceleyerek bir bir sunarken hekimler ve hastalar arasındaki ilişkiyi Harikulade bir şekilde anlatmış Üçüncü bölüme geçtiğimizde ise olaylar büyük bir korku ile başlar Daha sonra akıl bozukluğundaki varoluş sorgulanır akıl bozukluğunun anlamı sunulurken sebepleri ve hayat içindeki durumlarının nasıl olması gerektiği şartlar altında bir bir sıralanır . Bicetre olayına değinilir biliyorsunuz ki Darülaceze demektir delilerin meczupların burada toplanması gerektiğine İnanılır ve uygulanır 18 yüzyılda ahlaki ve fiziki bulaşıcılığın çözülmez durumlarından bahseder akıl bozukluğu ve delilik bilinci arasındaki farkı sunar Amerika'nın sömürgeleşmesinden bahseder Fransa ve İngiltere'ye değinilir Sürgün olaylarından bahseder bunun içinde 6 gün savaşlarını da vurgular Özgürlük anlam olarak sunulur Ve kullanım şekli nasıldır anlatılır sonra tımarhanelerin doğuşuna değinilir ve en son olarak antropolojik döngüyle sonlanır. Yazarımıza değinmeden edemem. Michel Foucault Fransız düşünür, sosyal teorist, tarihçi, edebiyat eleştirmeni, antropolog ve sosyolog. 15 Ekim 1926'da Poitiers'de doğdu. Babası, oğlunun kendi kariyerini takip etmesini isteyen bir cerrahtı. Foucault, Paris'teki 4. Henry Lisesi'ne girdi. İkinci Dünya Savaşı sırasında Poitiers, Alman ordularının işgali altında kaldı. Maurice Merleau-Ponty ile felsefe çalıştı. 1948'de felsefe diplomasını, 1950'de psikoloji diplomasını aldı ve 1952'de psikopatoloji diplomasıyla ödüllendirildi. 1950-1953 yılları arasında Fransa Komünist Partisi'nde yer almıştır. Ancak Stalin'in Sovyetler Birliği'nde izlediği politikalar onu partiden soğutmuş ve bir süre sonra partiden ayrılmıştır. 1954'ten itibaren dört yıl İsveç'te Uppsala Üniversitesi'nde doktora tezini yazmış. Zamanın Uppsala Üniversitesinin pozitivist damarı Foucault'un tezini bilimsel bulmayıp kabul etmemiştir. Birer yıl da Varşova ve Hamburg Üniversitelerinde Fransızca öğretmiştir. 1960'da Fransaya Clermont-Ferrand Üniversitesine felsefe bölüm başkanı olarak döndü. "Delilik ve Medeniyet" kitabındaki teziyle doktorayla ödüllendirilmiştir. Foucault'nun ikinci önemli eseri "Kelimeler ve Şeyler" 1966'da yayımlanan karşılaştırmalı bir ekonomi, doğa ve dil bilimleri çalışmasıdır. Çok satan bu kitap Foucault'nun adının tanınmasında büyük rol oynamıştır. Foucault 1966-1968 arasında Tunus'a gidişi oldu Foucault, Vicennes'deki Paris Üniversitesi'nde Felsefe bölüm başkanı oldu Aynı yıl Foucault başka aydınlarla beraber Hapishane Bilgilendirme Grubu'nu kurdu 1969'da "Bilginin Arkeolojisi"ni yayımladı. 1970'de en önemli araştırma enstitülerinden biri olan Fransa Koleji'ne Düşünce Sistemleri Tarihi profesörü olarak seçildi. 1975'te belki de en etkili kitabı olan "Hapishanenin Doğuşunu yayımladı. Ömrünün kalan yıllarında kendini "Cinselliğin Tarihi" çalışmasına adadı. 1976'da ilk cildini yayımladı, çalışmasını tam bitirememiş olsa da ikinci ve üçüncü ciltler 1984'teki ölümünden hemen sonra yayınlanmıştır. Michel Foucault, daha çok toplumdaki daimi doğruları inceleyen bir filozoftu. Nietzsche ve Heidegger'in düşüncelerinden oldukça etkilenen Foucault, çalışmalarında çoğunlukla Karl Marx ve Sigmund Freud'un fikirleriyle mücadele etti. Hapishaneler, polis, sigorta, delilik, eşcinsellik ve sosyal haklar konularında çalıştı. Bütün çalışmalarını modernitenin bireyler üstündeki etkisi ve getirdiği yeni iktidar ilişkileri üstüne kurdu. 25 Haziran 1984'te Paris'te yakalandığı AIDS hastalığı nedeniyle vefat etmiştir.
Deliliğin Tarihi
Deliliğin TarihiMichel Foucault · İmge Yayınevi · 2020905 okunma
·
232 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.