Hz. Âişe [radıyallahu anhâ] dedi ki:
“Peygamber [sallallahu aleyhi ve sellem] (bir defasında) bir gazveden (yani cihaddan) gelmişti. Bu sırada odamın kapısına bir hırka asmıştım. Evin ortasında (veya duvarında), Ermeni yapımı bir perde/örtü vardı.
Derken Peygamber [sallallahu aleyhi ve sellem] eve girdi. (Eve girdiğinde) o perdeyi/örtüyü görünce Resûlullah[sallallahu aleyhi ve sellem] bana:
– ‘Ey Âişe! Dünyanın (ziynetinden) bana ne?’ buyurdu.
Hz. Peygamber [sallallahu aleyhi ve sellem] (evin) ortasındaki (o perdeyi/örtüyü) çekip kopardı, öyle ki o perde/örtü yere düştü. Bu sırada (odadaki) sedirin altında bir perde/örtü vardı. Rüzgâr esi(p de örtüyü kaldırı)nca, Hz. Âişe’ye ait oyuncak kız bebeklerinin ucu göründü. Resûlullah [sallallahu aleyhi ve sellem]:
– ‘Bu nedir, ey Âişe?’ diye sordu. Hz. Âişe [radıyallahu anhâ] da:
– ‘Oyuncak bebeklerim!’ diye cevap verdi.
Bu sırada Hz. Peygamber [sallallahu aleyhi ve sellem], bu oyuncak bebeklerin arasında iki kanatlı bir at gördü. Resûlullah [sallallahu aleyhi ve sellem]:
– ‘Oyuncakların ortasında gördüğüm bu şey nedir öyle?’ diye sordu. Hz. Âişe [radıyallahu anhâ] da:
– ‘At!’ diye cevap verdi. Peygamber [sallallahu aleyhi ve sellem] de:
– ‘Onun üzerindeki bu şey de nedir öyle?’ diye sordu. Hz. Âişe [radıyallahu anhâ] da:
– ‘İki kanat!’ diye cevap verdi. Hz. Peygamber [sallallahu aleyhi ve sellem]:
– ‘Hiç atın iki kanadı olur mu?’ diye sordu. Hz. Âişe [radıyallahu anhâ]:
– ‘Sen hiç Hz. Süleymân [aleyhisselam]’ın atının kanatları olduğunu duymadın mı?’ dedi.
Bunun üzerine Peygamber [sallallahu aleyhi ve sellem] güldü, öyle ki onun azı dişlerini gördüm.”