Alman istilasından hemen sonra, Kremlin tarafından Ufa müftüsü atanan Abdurrahman Resulaev Sovyetler Birliği Müslümanlarını "anayurtlarını savunmak için ayağa kalkmaya, camilerde Kızıl Ordunun zaferi için dua etmeye ve haklı bir dava için savaşan evlatlarına haklarını helal etmeye" çağırdı. Hitler'in "Müslüman inancın kökünü kazımaya" çıktığı uyarısında bulundu. Ertesi yıl Kremlin Kuzey Kafkasya Sünnileri için Buynaksk'ta Müftü Hızır Gebekov yönetiminde, Azerbaycanlı Şiiler için Bakü'de Şeyhülislam Ahund Ağa Alizade yönetiminde birer müdürlük kurdu. Mayıs 1944'te Bakü'deki bir kongrede Şii önderler, 1890'larda Kerbela'da ve Necefte Şii teoloji eğitimi alan Alizade'yi seçti ve "Sovyet hükümetinin bilge ve Allah'ın gönderdiği başkanı" dediği Stalin'e bağlılık mesajı gönderdi. "Allah savaşçılarımızın zafer yolunu aydınlatsın ve faşist pisliği yeryüzünden ebediyen temizlemelerine yardımcı olsun!" dediler. İşin garibi, Resulaev, Gebekov, Babahan ve Alizade, Stalin onları savaş çabalarında istihdam etmeye karar vermeden önce hapis ve sürgün hayatı yaşamıştı. Topyekun askeri seferberlikten başka çaresi olmayan Sovyet propagandacılar Müslümanların dinsel duygularına seslenip, Alman istilacılara karşı cihat çağrısında bulundular. Stalin, İslamın hamisi olarak övüldü. Almanlar, Müslümanların ve İslamın en gaddar düşmanı olarak yerildi.