Gönderi

„Yenilmişti (bunu biliyordu), ama ezilmemişti. ilk ve son kez, sopalı bir adama karşı hiçbir şansı olmadığını anladı. Dersini almıştı ve bu dersi yaşamı boyunca bir daha asla unutmadı. O sopa hayatında bir dönüm noktası olmuştu, ilkel yasaların hükümdarlığına bir girişti ve o giriş daha tamamlanmamıştı. Hayatın gerçekleri daha acımasız bir hal almıştı ve o da bu gerçekleri korkmadan, uyanan doğasının tüm gizli kurnazlığıyla karşılıyordu. Günler geçtikçe başka köpekler geldi, kafesler içinde ve iplerle bağlıydılar. Kimi uysaldı, kimi kendisinin geldiği gün olduğu gibi öfkeliydi ve kükrüyordu ve Buck hepsinin birer birer kırmızı kazaklı adamın egemenliğine girmesini izledi, izlediği her kanlı dövüşte dersim bir kez daha alıyordu: sopalı bir adam ne diyorsa yapılmalıydı, o itaat edilmesi gereken bir efendiydi, ama illa ki arkadaşlığını kazanmak gerekmezdi. Bu sonuncuyu Buck hiçbir zaman yapmadı, ama yenilen köpeklerden bazılarının adama yaltaklandığını, kuyruk salladığını ve adamın ellerini yaladığını görmüştü. Gördüğü köpeklerden biri de ne uzlaşmaya ne de boyun eğmeye yanaşmış, bu yüzden üstünlük mücadelesinde en sonunda öldürülmüştü. “
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.