Gönderi

Dışlanma, yani dışlanabilmek, bir ülkeden gitmek, çekilmek, bir siyasi rejimi terk etmek anlamında, çok küçük çaplı da olsa genelde bir ayrıcalıktır. Örneğin, bilindiği üzere, savaştaki bir ülkeden kaçan mülteciler, o toplumun en yoksulları değil, genelde birkaç bin euro karşılığında kendilerini ülkeden kaçıracak birisini bulabilecek gücü olan, orta sınıfa mensup ya da serbest meslek sahibi insanlardır. Fransa'da ya da Amerika'daki siyahların yaşamına baktığımızda ve maruz kaldıkları polis ve hukuk şiddetinin boyutunu göz önüne aldığımızda, dışlanmaktan ziyade zulüm mağduru oldukları söylenebilir. Sence de geleneksel siyasi dili dönüşüme uğratmak ve belki de merkezine, çağdaş siyasetin işleyişini analiz ederken zulüm fikrini yerleştirmek gerekmiyor mu?
·
34 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.