Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

"İlk olarak, geleceğin bütün isteklerimizi içine tıktığımız bir yer olduğuna inanmayı bırakmalı. Gelecek, şimdiyle aynı cevheri paylaşır. Buna karşın yaygın olarak inanırız ki halihazırda iyiliği, zenginliği, kudreti, tefekkürü, bilgiyi içinde barındıran, sevgimizin ve ferahımızın kendilerinde sudur ettiği şeyler bizi tatmin etmeye yetmez. Ve fakat gelecekte, günlerden bir gün mutmain olacağımıza iman ederiz, işte bu inanç kendi kendimize söylediğimiz bir yalandır. Üstüne biraz tefekkür edildiğinde bu inancın yanlışlığı ortaya çıkar. Yahut hastalığın, sefaletin, mutsuzluğun ıstıraplarını çekerken, bu acıların duracağı gün insanın tatmin olacağına inanılır. Tekraren söylemeliyiz ki bu da hatalı bir ifadedir. İnsanoğlu ıstırabının ve acılarının kesildiği gün, yenilerini aramaya koyulur. İkinci olarak, ihtiyacımız olanla, mülkiyetini edinmek istediğimiz şeyleri karıştırmamalı. Sayısız nesne vardır ki onlarsız yaşayamayacağımıza inanırız. Fakat bu zan da ekseriyetle hatalıdır. Yine de doğru olduğunu kabul edersek, yani bir nesnenin yokluğu bizi öldürüyor yahut yaşama takatimizi harap ediyorsa, tam da bu sebeple o nesne mülk değildir. Uzun süreden beri kimse yalnız, sade ve süssüz bir hayatla tatmin olmuyor, her an bir başka şeye arzu duyuyor. "Şeyler" için yaşamak istiyoruz. Oysa, kendimize söylediğimiz bu yalanı bırakmamız, sadece kendisi için yaşanacak bir nesne olmadığını anlamamıza yeterlidir. Sürekli, tatmin etmeye uğraştığımız hazlarımızın peşinde koştuğumuz yeter, zira tüm bunların sonunda yine hoşnut olamayacağız. Sevilen her daim başka şeylerdir ve aslında istediğimizin gerçekte neye tekabül ettiğini bilememekten mutsuz olacağız. Bizi feraha erdirecek her şey, her birimizin bu hakikate dair katı dikkatini korumasıyla mümkün."
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.