Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

168 syf.
·
Puan vermedi
Bebe, babuş, dürzü... vay anasını, üçün biri(ni göstermek)... "o bir şeftali olsaydı, sen de patlıcan onu patlatmaya", "tam deliği tutturmuşsundur", "sen zaten bir asılmaya bir takılmaya"... Bunlar, asıl dilinden okuyana kadar sorgulamaya devam edeceğim, en hafif tabirle "dandik" çeviri seçimleri. Hanım, bey/hanımım, beyim; Cupid Aleyhisselam, Rab, Allah; müminlerin duaları; hünkâr(ım); kabristan; abâd olmak, menfur, menhus, encam, cemal, hasım, hısım; valla; can Juliet/can Mercutio... Yine en hafif tabirle "ucuz" bir "yabancıyı tanıdık kılma" çabası. Bu saygısızlık hiçbir esere yapılmamalı. Şayet dünyanın kendi memleket ve kültüründen ibaret olduğuna inanan bilgisiz kuşaklar yetiştirmek hedeflenmiyorsa. Her eseri yazıldığı kültür çerçevesinde çevirmeye dikkat edelim ki "eviri" değil "çeviri" yapmış olalım. Hepsinden geçtim de bir Shakespeare oyununda Neşet Ertaş'ın bir parçasına referans verileceği kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi. Ama Ferit Bey bunu da yapmış. Juliet'in öldüğü yanılgısına kapıldıkları sahnede çalgıcıları Gönül Dağı'nı çalmaya ikna edemeyen Peter, "Akar can özümde sel gizli gizli" diye dile geliyor. Yani oku da inanma. Hayal gücü bu kadar geniş olan biri çevirmenliği bırakıp fantastik kurgu yazmayı deneyebilir bence. Böylece çeviri alanı emin ellere kalmış, okurlar da berbat çevirilere maruz kalma korkusundan bir nebze olsun kurtulmuş olur. Not: Bari yazarın metin içinde atıfta bulunduğu mitolojik kişiler kimdir, nedir, necidir, aşağı not düşseydin be abicim. Anca eğlenmişsin, bilgilendirme sıfır.
Romeo ile Juliet
Romeo ile JulietWilliam Shakespeare · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202160,1bin okunma
·
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.