Ancak kaçamadığı bir şey vardı. Her insanda var olan ölüm içgüdüsü, onun yakasına çok daha sıkı yapışmıştı. Kenetlenircesine dolanmıştı boynuna. Hissettiği suçluluktan besleniyor, ölmeden ölümü yaşamak istemesine neden oluyordu. Bunu yapabilmesinin tek yolu acı çekmekti. İçine düştüğü ruhsal acı yeterli gelmediğinde, sokaklarda eğlenen kalabalıkları uzaktan izliyor. İnsanların gözlerinde saklı olduğuna inandığı acılara tutunmaya çalışıyordu.