Ve Borges ile yine buluştuk. Elbette ki Latin edebiyatı onsuz düşünülemez. Özellikle büyülü gerçekçi öykü yazma konusunda çok usta bir kalem. Benim en sevdiğim her ne kadar Alçaklığın Evrensel Tarihi'ndeki öyküler olsa da, burada da çok iyi öyküler yer alıyor. Özellikle Öteki ve Yorgun bir Adamın Düşülkesi öykülerine bayıldım. Öteki, daha önce Stevenson ve Dostoyevski'de okuduğumuz bir kendinin hayaleti öyküsü. Aynısını Dövüş Kulübü'nde de görürüz. Bu tarz öyküleri çok seviyorum. Sadece acaba biraz daha anlatıcıyı aradan çıkarsa olmaz mıydı diye düşünüyorum. Bu kadar ön bilgi vermese, kendimizi derhal olayların içerisinde bulsak. Tabii, bu onun tarzı ama olamaz mıydı diyorum işte. Sabitfikir 'in klasikleri yeniden okuma üzerine Borges'in de bir beyanı var bu kitapta; beni biraz daha yeniden yeniden klasikleri okumaya itti diyebilirim. "Hiç kimse iki bin kitap okuyamaz. Yaşadığım dört yüz yıl boyunca okuduğum kitaplar yarım düzineyi geçmez. Zaten önemli olan okumak değil, yeniden okumaktır. Şimdi batmış olan basımevleri insanoğluna en büyük kötülüğü yaptı ve gereksiz metinleri baş döndürücü bir hızla çoğalttı." Geçen hafta Acımak romanını yeniden okuduğumda daha farklı bir yerden bakmıştım. Sanırım Borges haklı. Yeniden okumak daha başka bir yere taşıyor bizi. Bu kadar gereksiz metinler ve her birinin layıksızca önemlileştirilmesinin ardından klasiklere yeniden dönmek istememek elde değil. Şu an baskı Can Yayınları'nın fakat çevirmen aynı ve çok başarılı bir çevirmen Yıldız Ersoy Canpolat. Özellikle metnin İngilizcesi ile karşılaştırdığım kadarıyla eksiksiz olduğunu düşünüyorum

Kum KitabıJorge Luis Borges · İletişim Yayınevi · 20181,637 okunma

·

20 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.