Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Süveyda
Kalbin dehlizine doğru bir yol gidiyor. Serhenk açıyor karanlık önünde bir ışık. İşte buldum seni. Sen misin Süveyda? Bu kadar çirkin beklemiyordum doğrusu. Sinirli çatık kaşlı alnı kırışık ihtiyar karı. Seni kurtarmaya geldik uzat ellerini. Mezzo soprano ses telleri bagirmadan konuşmuyor. Sermest kafalı elinde asası dövecek gibi duruyor. Karnı da şişkin ne yiyip içiyor ki burada derken içimi okumuş gibi bağırıyor. "Dert yedim acı içtim ondan böyledir içim." Ne varsa içine atmış. Susmuş. Şimdi rejim niyetine her gün beddua okuyor. "Gel haydi kurtaralım seni. Dışarda renkli bir hayat var." "Tek renk siyah benim için. Gidin burdan" " Onca yol geldik seni almadan şuradan şuraya gitmem" "Ne istiyorsunuz ben işe yaramaz bir deliyim" "İyi ya bize de sen gereksin. Çık da eğlenelim." "Çoluk çocuğu eglendirecek halde değilim. Gidin işinize." "Yanlış anladın eglendir demedim ki gel beraber eglenelim." "Eglenmek benim neyime. Yas tutacağım gidenlere" "Bu kadar tuttugun yetmedi mi. Biraz da sen gülmesen mi" "Buraya düştüğümden beri hiç gülmedim. Nasıl mutlu olunur bilmem" "İyi ya öğrenelim o zaman" "Sen kimsin ki. Neden geldin beni kurtarmaya" "Ben bu kalbin sahibiyim. Arada küçülür içimde gezerim." " Demek beni buraya atan sendin." "İsteyerek olmadı. Özür dilerim. Zaten sen burada olduğundan beri ben de kendimi iyi hissedemedim. Seni çıkarmam gerek. Gel bizimle" "Peki şu yanındaki kim" "Onun adı Serhenk o haber verdi burada oldugunu. Bağırışlarını duymuş." "Kimse duymazdı beni. Nereden duymus" "Bizim serhenk böyledir. Nerede bir sorun varsa gider bulur bana söyler. Başkalarıyla konuşmaz. Sadece benimle bir de Allah'la konuşur." "Mübarek bir insan desene" "Övünmeyi sevmez gayreti bırakmaz. Beni de hep o toparladı. Güven bize gel hadi" "İyi geleyim de bu elimdeki asa Allah'ın sopasıdır bana. Nereye gidersem gideyim kurtulamam" " Denemekten ne çıkar. Umut hep var." "Deliyim nasıl olsa peki tamam geleceğim sizinle." "İşte bu! Göreceksin iyileşeceksin, güleceğiz birlikte." Dönüş yoluna koyulduk. Kapıyi açar açmaz Güneş vurdu tenimize. Karanlıkta fark etmemişim ama bu Süveyda gençmiş baya. Yeryüzüne çıktık. Ters yüz oldu sanki. Sesi bile değişti. Kelimeleri mücevher gibi. Bir açıldı güzelleşti. Ama ne hikmetse karnındaki şişlik inmedi. Sebebini sordum ona. Meğer hamileymiş. "Kendini seven her insan içinde beslediği çocuğa gebedir" dedi. Asasına da sanki nur inmişti. Işıl Işıl parlıyordu. "Asaya noldu" dedim. Allah'ın sopasıydı ya. "O artık sihirli bir değnek oldu" dedi. Tüm bu acılar üzüntüler o asadanmış ve şimdi yine bütün bu güzellikler değişimler asadan. Allah'ın sopası sihirli değneğe dönüşmüştü. Bugün Süveyda'nın doğum günüydü. O yeniden doğmuştu. Artık karanlık da çıkmıştı."Hissetmek gökkuşağıdır" dedi. Her şeyi hissediyordu. Siyahı bile beyazın hatırına seviyordu. Ahh Süveyda... Beni affet. Birbirimize sarıldık ve artık birlikte gülüyorduk.
·
66 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.