Sabahattin Ali, her şeyden önce Anadolu insanını tanımış, onu sevmiş ve onu yazmış bir yazarımızdır. İstisnasız neredeyse bütün eserlerinde Anadolu insanının fakirliği, çektikleri, kültürümüz ve toplumumuzda ki sarpa saran yönleri, ama her daim de mücadelesini yazmıştır.
Dili oldukça sade ve akıcıdır. Bundan da önemlisi karakterlerin "senden benden" olduğunu da mutlaka okuyucuya hissettirir.
Sırça köşk kitabı da yine bu kitaplardan biri olup içeriği birbirinden etkileyici öykülerle doludur. Bununla beraber Sabahattin Ali'nin ömrünün son dönemlerine doğru yazdığı için düşüncelerinin de iyice kesinleştiği görülür. Zirâ kitaba ismini veren "Sırça Köşk" öyküsü resmen düşüncelerinin de manifestosudur.