Gönderi

Joshua bir kol uzağındaki pastaya dokunmamıştı bile. Normalde de ne bir şey atıştırır ne de yemek yerdi. Koca ofisimizi havuç yerken ya da elma ısırırken dökülen kıtırtılarımla doldururdum. Kilitli poşetlerde getirdiğim patlamış mısırlar ya da minik kaplardaki yoğurtlar midemin derinliklerinde kaybolurdu. Her gün farklı çeşitte çıtır çıtır şeyleri mideme indirirken benim aksime Joshua sadece nane şekeri tüketirdi. Tanrı aşkına, adam benim iki katım büyüklüğündeydi! Kesinlikle insan değildi.
·
19 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.