Huylarimiz, ağzımizdaki dişlere benzer diyordu Öktem. Tanri'nin bahşettiği nimetleri öğütür, bedenlere gıda olmalarini sağlar. Ancak huylar bir kez bozulunca çürümüş dişler gibi cana eziyet eder. Kişi-evladinin varligina hastalik karar. Tipki gipta etmenin zindelik vermesi ama hasetligin güçsüz düşürmesi gibidir bu. Sabretmek direncini artirir, miskinlikse bitirir bedenini. Açıksözlü olursan güven uyandirirsin, patavatsizsan kimse istemez seni. Üstelik çürüyen disler, bir zaman sonra yanindakileride bozar. Onlari iyilestiremiyorsan cektirmen gerekir. Birak ki o çürük dişini, bu isi bilen biri ceksin. Acilarina da yanma sakin. Şukret çürüklerini cekene. Bil ki bunu yapan senin iyiliğin icin, seni cokca sevdigi icin acilarini gormezden geliyor. Yoksa kör degildir disini ceken. Sizi nedir, aci ne? O da bilir; en az senin bilip de tattigin kadar...