Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

***KIRIK DÜŞLER***
Emir’in hikayesi, köyün dışındaki lale tarlasında yere düşmesiyle karanlık bir döneme girdi. Annesinin gözyaşları ve babasının çaresiz bakışları arasında, küçük yüreği büyük bir savaş veriyordu. Hastane odasında, beyaz duvarlar arasında, Emir’in düşleri de solmaya başlamıştı. Her gün biraz daha güçsüz düşen Emir, pencereden gökyüzünü izler, uçurtmaların rüzgarda dansını hayal ederdi. Ama o, sadece izleyebilirdi; uçamazdı, koşamazdı, oyunlar oynayamazdı. “Keşke,” diye fısıldardı, “keşke bir gün, tüm bu ağrılardan uzak, özgürce uçabilsem.” Zaman, acımasızca akıp gitti ve Emir’in umutları, tıpkı gün batımında kaybolan güneş gibi, yavaşça sönmeye başladı. Bir akşam, hastane odasının sessizliğinde, Emir’in kalbi son bir kez çarptı ve sonra… sessizlik. O, artık ağrılardan, sınırlardan, dheb’den uzaktı. Uçuyordu, belki de rüyalarında gördüğü gibi, sonsuz mavi gökyüzünde. Ve böylece, Emir’in hikayesi, bir yıldız kayması gibi hızla ve sessizce sona erdi. Geride kalanlar, sadece anıları ve kırık düşleriydi.
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.