Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

“Hz. Mûsâ’ya kavminden bazıları şöyle bir soru sordular:” “-Yâ Mûsâ! Rabbimiz uyur mu?” Hazret-i Mûsâ (Aleyhisselâm) kendisine bu soruyu soranlara: “-Ey kavmim! Allah’tan korkun, bu nasıl bir soru?” Diyerek bu gafil ve de cahil kişileri uyardı. Fakat yüce Allah, bu kişilerin aklına gelen soruya açıklık getirmek için, Allâhü a’lem (doğrusunu en iyisini Allah bilir) ve yüce peygamberi Hz. Mûsâ’sının kavmini bilgilendirmesi için; “-Yâ Mûsâ! Senden, Rabbin uyur mu? diye sordular. Sen iki eline birer dolu bardak al ve uyumadan bekle.” Cenâb-ı Allah’ın bu emri üzerine Hz. Mûsâ peygamber, iki eline su dolu birer bardak aldı ve geceleyin beklemeye koyuldu. Aradan bir zaman geçince (belki gecenin üçte biri gibi bir zaman) Hz. Mûsâ peygamber uyuklar gibi oldu. Uyuklama hali gelir gelmez bardaklar elinden düşüp kırıldı. Bunun üzerine Allah Teâlâ Hz. Mûsâ’ya: “-Yâ Mûsâ! Eğer ben uyuklamış veya uyumuş olsaydım, gökler ve yer düşer, paramparça olurdu; tıpkı senin elinden düşen iki bardak gibi…”
Sayfa 425Kitabı okudu
·
1 artı 1'leme
·
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.